Eğitim
Bir şirketin içinde faaliyet gösteren avukat olabilirsin ya da danışmanlık verdiğin şirketler olabilir. Müvekkillerinin ticari faaliyetlerinde birçok hukuki problem meydana gelir. Bunları çözmek kadar problemlerin ortaya çıkmasını engellemek de senin kattığın bir değer olacak. Bu problemlerin ortaya çıktığı süreçlerden biri de ticari faaliyetler sırasında oldukça sık kullanılan kıymetli evraklara ilişkin.
Devamını GösterUygulamada en çok anonim ve limited şirketlerle karşılaşırız. Özellikle limited şirketlerde ‘müdür’ kavramı çeşitli sebeplerle oldukça karıştırılır. İlk önce bu kafa karışıklığını bir netleştirelim daha sonra ise uygulamada bono (senet) veya çek üzerine aynı kişi tarafından atılan iki imza meselesini inceleyelim. Gerçekten iki imza gerekli mi? Bu işin doğrusu neymiş diye merak ediyorsan bu bölümle akıcı bir öğrenme sürecine başlıyoruz.
Bir önceki bölümde imza usulüne dikkat çekmemizin çok önemli bir sebebi vardı: Tüzel kişinin borcundan dolayı gerçek kişi şirket temsilcilerinin de bilmeyerek sorumluluk altına girmesi. "Senet veya çek üzerindeki hangi imza şekilleri aval sorumluluğu doğurur?" diye merak ediyorsan Yargıtay görüşünü de içeren ve örnekler ile konuyu pekiştirmeni sağlayacak bir içerik hazırladık.
Bazen taraflar, düzenlenen senedin zorunlu unsurlarını dahi sonradan doldurulmak üzere boş bırakabilirler. Başlangıçta güven ilişkisiyle yaratılan bu durum öylesine büyük hukuki problemleri beraberinde getirir ki işler iyice içinden çıkılamaz gelir. Oysa bu durumları engellemenin bir yolu vardır: Açık Senet Anlaşması. Bu bölümde müvekkilinizin düzenleyen veya lehtar/hamil olması durumunda dikkat etmesi gerekenler örnekler ile akıcı şekilde anlatıldı.
Müvekkiliniz bir bonoyu veya çeki size teslim etti ve icra takibi başlatmanızı rica etti. Bir bakıyorsunuz ki senet veya çekte zorunlu unsurlar boş bırakılmış. Bu unsurları siz veya müvekkiliniz tamamlamalı mı? Basit gibi görünen bu husus uygulamada hem sizin hem de müvekkiliniz için cezai ve hukuki sorumluluk doğuran baş ağrıtıcı bir meseleye dönüşebilir.
Antalya’da avukatlık yaptığınızı ve İstanbul’daki müvekkilinizin kargo ile kıymetli evrak aslını size göndermek istediğini düşünelim. Kaybolabilir, çalınabilir, zarar görebilir. "Ziyaı davası açılır." diye düşünebiliriz tabii; ama bu da uygulamada çeşitli sebepler ile o kadar kolay halledilebilecek bir konu değildir. "Ne yapmalıyız?" diye soruyorsanız tüm cevapları uygulamadan bilgilerle bu bölümde açıkladık.