Bir kira sözleşmesi nasıl sona erer? Evet, önce buradan başlayalım çünkü tahliye davaları ile kira sözleşme süreleri arasında sıkı sıkıya bir bağ var. Kira sözleşmesinin sona ermesiyle ilgili doğru bilinen yanlışları düzeltip akıllardaki kafa karışıklığına son veriyoruz. Kiraya veren ve kiracı açısından sözleşmenin süre sebebiyle sona ermesini örnek anlatımlar ile akılda kalıcı şekilde öğrenmek için şimdi başlat.

Bu bölümde en çok karşılaşılan tahliye sebebine başlıyoruz: Gereksinim Sebebiyle Tahliye. Sözleşmelerin ne zaman sona erdiğinin tespitinin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayacağız. Bu sebebe dayanarak tahliye davası açmak için hangi süreye dikkat etmemiz gerektiğini öğrenirken dava öncesi ihtarda bulunmanın püf noktalarını kavrayacağız. Bu sebeple açılan tahliye davasının hangi aşamalardan oluştuğuna tanıklık ederek bölümü bitireceğiz.

Bir önceki bölümde süreci nasıl ilerletmemiz gerektiğini öğrendik. Ancak gereksinim sebebiyle açılan tahliye davalarında yalnız başına gereksinim sebebinin mevcut olması yeterli olmaz. Dikkat etmemiz ve var olması gereken diğer şartları öğrenirken uygulamada en çok karşımıza çıkan olaylardaki Yargıtay görüşlerine kulak vermek oldukça pekiştirici olacak.

Konut veya iş yerinin yeniden imarı ve inşası sebebiyle tahliyesi talep edilen milyonlarca kişiden biri sizin müvekkiliniz olabilir. Uygulamada bu alanda çalışan bir avukatsanız dikkat etmeniz ve yargılama sırasında ispatını talep etmeniz gereken çok önemli noktalar var.

Konutlar hızla el değiştiriyor. Konutların sahipleri değişse de mevcut kiracılar, daha önceki konut sahibi ile imzalamış oldukları sözleşmeye bağlı olarak mevcut konutta ikamet etmeye devam ediyorlar. Bir konut satın alan kişinin avukatı olabilirsiniz. Önünüzde iki seçenek vardır: Müvekkilinize mevcut kiracı ile yeni bir sözleşme yapmasını önerebilirsiniz ya da usulüne uygun olarak tahliye prosedürünü işletmeyi önerebilirsiniz. Yeni bir sözleşme avantajlı gibi dursa da dezavantajları da vardır. Tahliye aşaması ise önemli ayrıntılarla doludur.

Sözleşmesel yükümlülükler yerine getiriliyorsa ve kanunda yazılı tahliye sebepleri de mevcut değilse kiracının konut veya iş yerinden tahliyesi mümkün değildir. Tek bir istisna ile: Tahliye Taahhütnamesi bulunmuyorsa! Bu taahhütnamenin geçerli olabilmesi için birçok şart mevcut. Bu şartlara dikkate alınmadan hazırlanan veya süreç bilgisine hakim olmadan takibe konu edilen tahliye taahhütnamelerinden ise sonuç beklenmemeli.

Önemli bir bölgede bulunan işyerini kiralayacak olan müvekkilin sözleşmede kiracı lehine kefil bulunmasını talep etmiş olabilir. Ancak bir kişinin sözleşmeye “Ben kefilim.” yazması ile bu işin sağlıklı bir şekilde çözülemeyeceğinin ve hukuki uyuşmazlıklara sebep olacağını söylemek oldukça kolay. Peki, bir kira sözleşmesinde kiraya veren kişiyi koruyacak kefalet düzenlemesi ‘eşin onayı’ durumu da gözetilerek nasıl olmalıdır? Bu sorunun cevabı örnek sözleşme maddesi ile bu eğitimde anlatıldı.

Herkes maliki olmadığı taşınmazı kiralayabilir. İşte bu noktada kiracı olan müvekkiliniz hak sahipleri karşısında hukuken zor duruma düşebilir. İster bir konutu veya işyerini kiraya verecek maliklerin avukatı olun isterseniz de bu konut veya iş yerini kiralayacak kişinin. Her iki durumda da mülkiyet türüne göre kira sözleşmesinin yetkili kişiler tarafından tam ve eksiksiz şekilde düzenlendiğinden emin olmalısınız. Kira bedelinin belirlenmesi konusunda getirilen döviz yasağı düzenlemesi ise uygulamada hala yanlış anlaşılabiliyor. Uygulamada emredici bir düzenleme olmasına rağmen depozitoya ilişkin yanlış uygulamalar çoğu zaman kiracı tarafı mağdur eder. Yargıtay görüşleri ile doğru uygulamanın neler olduğu ve çok daha fazlası bu bölümde.

11 Haziran 2022 tarihinde getirilen ve sınırlı bir süreyi kapsayan düzenleme de dâhil olmak üzere kira artış oranının nasıl uygulanması gerektiğine ilişkin akıllardaki bütün soru işaretlerini giderecek bilgilere bu bölümü izleyerek ulaşabilirsin. Uygulamada merak edilen en önemli konulardan biri ise uzama yılları için belirlenen kira bedellerinin %25 artış sınırına tabi olup olmadığıdır. Örnekler ve akıcı bir içerik akışı ile konuyu öğrenmek için şimdi izlemeye başla.

Bölüm başlığında ‘davaları’ diye bir ifade kullanılmasının bir sebebi var. TBK’ nın 344.maddesinde iki tür kira tespit davası düzenlenmiştir. Eğer sözleşmede kira artışına ilişkin hiçbir düzenleme yoksa kiralama döneminin ilk 5 yıllık süresi için açılabilecek kira tespit davası ile kira sözleşmesinin imza tarihinden itibaren 5 yılda bir açılabilecek rayiç bedelin tespiti davası birbirinden farklıdır. Sadece bu ayrımı bilmemiz tabi ki yeterli değil çünkü tespit edilen rayiç bedelin uzama döneminden itibaren geçerli olması belirli şartların yerine getirilmesine bağlı.

“Belirli bir kira sözleşmesi belirsiz kira sözleşmesine dönüşür.” Uygulama sahasında bu cümle ile karşılaşsanız da bunun büyük bir hata olduğunu aklından çıkarmayarak bölümü izlemeye başlayabilirsin. Her iki sözleşme türünde de tarafların fesih hakkını ne zaman ve hangi şartları yerine getirerek kullanılabileceğini aklında tek bir soru işareti bırakmayacak örnekler ile şimdi öğrenmek için bölümü hemen başlat!

“Sözleşmen süren doldu, konutu boşalt.” cümlesinin hukuken hiçbir anlam ifade etmediği durumların artık farkında olan kiraya verenin kiracı tarafa imzalattığı tahliye taahhütnamesinin, geçerli bir hukuki doküman olup olmadığını bir avukat olarak incelemek zorunda kalabilirsin; ya da taraflar bir sürenin sonunda konutun veya işyerinin tahliyesi konusunda henüz sözleşme imzalanırken görüş birliğine varmış ve senden tahliye taahhütnamesi hazırlamanı isteyecek olabilir. Eğitimi izlerken ekranında gerçek ve hukuka uygun olarak düzenlenmiş bir tahliye taahhütnamesi de göreceksin. Son bölüm, HUBOX farkı ile hazırlanan eğitimlerin sana sunduğu katkı açısından oldukça heyecan verici olacak.

Mülk sahibi kiraladığı yeri aslında satmak istiyor fakat diğer yandan ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açıyor, bu davada nasıl bir savunma yapılmalı? Tahliye taahhütnamesi yoluyla takip yapıldı, itiraz geldi, takibe devam etmek için hangi davayı açacağım?

İmza içeren ancak düzenleme tarihi içermeyen tahliye taahhütnamesinin düzenleme tarihinin sonradan doldurulması, tahliye taahhütnamesini geçersiz kılar mı? Tahliye kararı verildikten sonraki süreç nasıl ilerliyor? Tahliye kararından sonra tahliye hemen icra ediliyor mu? Davalar ne kadar sürüyor? İstinaf ve temyiz kanun yolu açık mı?

Kira bedelinin rayiç bedel üzerinden belirlenmesine dair tespit davasında kira hangi kriterlere göre hesaplanır? Sahibinden ilanları dikkate alınır mı? Riskli olduğu için yıkılan yapıya dair kira tespit davası açıldığında keşif nasıl yapılır? Kira bedelinin rayiç bedel üzerinden belirlenmesine dair tespit davası, davanın açıldığı tarihteki rayiç bedelin altında bir değerle mi açılmalıdır?

Rayiç bedelin tespiti davasında belirlenecek kirayı, dava dilekçesinde tam olarak belirtmek gerekir mi? Kira bedeli belirtmeden, sadece kira bedelinin tespit edilmesi talep edilemez mi? Kira tespit davalarında bedel, sadece yıllık olarak mı belirleniyor? Kiraya verenin rayiç bedel talebini kabul etmemek ve açtığı kira tespit davası sürerken rayiç bedel talebi üzerinden kira ödememek kiracının tahliye edilmesine sebep olur mu? Rayiç bedel tespit davasında harç ve vekalet ücreti nasıl hesaplanır? Kira tespit davalarının harca esas değerini nasıl göstermeliyiz?

Kiracı tarafından yeni kira yılının içerisinde ödemeler yapılmış ve kiraya veren tarafından sessiz kalınmışsa yıl sonunda açılacak rayiç bedel tespit davasıyla o yılın kira bedeli talep edilebilir mi? Kira tespit davasında verilen karar ilamlı icra takibine konulabilir mi? Bu karar hangi usulde takibe konulacaktır? Kira tespit davasında geçmişe dönük kira alacaklarına ilişkin faiz talep edilebilir mi? Tespit davası sürerken tahliye talep edilebilir mi? Edilebilirse nasıl talep edilir? Kira tespit davaları ihtiyati tedbir talepli açılabilir mi?

Kira hukuku alanında en çok karşılaşılan dava türlerinden biri şüphesiz ki ihtiyaç sebebiyle kiracının tahliyesi davalarıdır. İhtiyacın doğduğu sebepler ise her olaya özgü olarak değişebilmektedir. Serinin bu bölümünde, malik olan anne veya babasından ayrı yaşamak isteyen bireylerin konut ihtiyacı, Yargıtay Özel Daire ve Hukuk Genel Kurulu kararları ile incelendi.

Tarafların kira bedeli konusunda anlaşamamaları, kiraya verenin kira bedelini almaktan kaçınmasına yol açabiliyor. Bu gibi durumlarda eğer kiracı tarafın vekili iseniz kendisine önerebileceğiniz yollardan biri PTT yoluyla konutta teslimdir. Bu yöntemin adı konutta teslim olsa da işleyiş uygulamada farklıdır. Gerek bu yönteme ilişkin dikkat edilmesi gerekenler gerekse ödeme yeri konusundaki detaylara Yargıtay Kararları ile hakim olmakta fayda var.

Bu davayı açmak için öncelikle somut hukuki uyuşmazlığın gerekli şartlara sahip olup olmadığını anlamamız gerekir. Tam anlamıyla kira tespit davasının hangi durumlarda ve neden açıldığını anladıktan sonra kira tespit davası açmak için gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığını dava süreci öncesi mutlaka bilmeliyiz.

Kira tespit davalarında dava açma süresini belirlemek kadar önemli olan bir diğer husus da belirlenecek kira bedelinin uygulanacağı zaman aralığının belirlenmesidir. İşte sürelerin ve bu zaman aralığının belirlenmesi noktasında öncelikle hangi yolu izleyeceğimizi bilmeliyiz. Uyuşmazlığa konu sözleşmede artış oranının olup olmaması; bunların ne şekilde karşımıza çıkabileceği ve sürelerin nasıl hesaplanacağı örneklerle aktarıldı.

Dava açma şartlarını ve süreleri öğrendikten sonra dava dilekçemizi oluşturmaya başlamadan önce bazı hususları mutlaka bilmemiz gerekir. Bilmemiz gereken bazı konuları ve kriterleri güncel Yargıtay kararları ışığında kavramak, kira tespit dava dosyalarınızda hata yapma riskinizi en aza indirir.

Kira bedelinin ödenme şekli, dava açılışı sırasındaki harç miktarının hesaplanmasına da etki eder. Harca esas değerin hesaplanmasında Bölge Adliye Mahkemeleri arasında dahi uygulama farklılıkları mevcut olsa da 1965 tarihli İBK kararı bize hala yol gösteriyor. Örnek üzerinden anlatımla dava harcını hesapladıktan sonra bilmemiz gereken iki önemli konu daha var: Kararın İcrası ve Hükmedilecek Vekâlet Ücreti.

Kiralan taşınmazların tahliyesinin hangi yollarla gerçekleşebileceğini anlayarak sürece başlıyoruz. Bu eğitimin konusu olan Örnek No:13 ile ilamsız icra yoluyla tahliyeyi sağlayabilmek için belirli şartların varlığı gerekiyor. Müvekkilimize süreç hakkında açıklamamız gerekenler ve sürece başlamadan talep etmemiz gerekenlerin neler olduğu hakkında mutlaka bilgi sahibi olmalıyız.

Bu bölümde alacak kalemlerine gireceğimiz bölüme kadar UYAP üzerinden icra takip açılış sürecimizi öğreniyoruz. Özellikle takibe dayanak yaptığımız kontrata ilişkin bilgileri nasıl girmemiz gerektiğini ve 1/9 ile 1/5 açıklaması kısımlarının nasıl doldurulması gerektiği uygulamalı şekilde anlatıldı.

Alacak kalemlerinin girilmesinden tevzi aşamasına kadar olan sürecin nasıl ilerleyeceği ve ilgili kısımların nasıl doldurulması gerektiğine ilişkin bilgiler UYAP üzerinden uygulamalı şekilde anlatıldı. Bu bölümü tamamlayarak kiralanan taşınmazların Örnek No:13 ile ilamsız tahliyesine ilişkin UYAP takip açılış sürecini öğrenmiş olacaksınız.

Borçlu olan kiracı 7 günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmeyebilir. Artık önemli olan tek şey 30 günlük süre içerisinde ödeme yapılıp yapılmamasıdır. Her iki ihtimalde de sürecin nasıl ilerleyeceğini ve atılması gereken hukuki adımları bilmemiz gerekir.

Kira sözleşmesinin sözlü, yazılı ya da noterlikçe düzenlenmiş olması, itirazın hukuki niteliğini ve itiraz sonra gerçekleştirmemiz gereken hukuki adımları değiştirir. Her bir durum için itirazın ne anlama geldiğini ve hangi hukuki işlemleri gerçekleştirmeniz gerektiğini bu bölümde bulabilirsiniz.

Kiracı tarafından kira sözleşmesinin varlığı kabul edilebilir. Borca veya vadesine de itiraz edilmesi mümkündür. İşte böyle bir durumda kira sözleşmesine itiraz edilmesi sonra işleyen hukuki süreçten daha farklı bir süreçler bizi bekler.

Alacaklı olan kiraya veren lehine bir karar verildiğinde artık kararın icra süreci başlar. Kesinleşmenin şart olup olmadığı ve kiracı tarafın tehiri icra yapabilmesi gibi çeşitli ihtimaller ortaya çıkar. Kararın icrasına yönelik süreç bilgisi bu bölümde.

Kira tespit davasının hangi kira sözleşmeleri için geçerli olacağını; hangi süreden sonra açılabileceğini, her iki dava arasındaki ihtarname şartı bakımından farklılıkları; uyarlama davası açabilmenin gerektirdiği şartları ve son olarak geriye yönelik talepler bakımından her iki dava arasındaki farkları bu bölümü izleyerek öğrenebilirsiniz.

Hakim ve bilirkişilerin değerlendirme ölçütleri, sözleşmeye müdahale noktası, bedel dışındaki hükümlerin değişme durumu, ihtiyati tedbir talep edebilmenin mümkün olup olmaması ve harçlar noktasında her iki dava arasında temel ayrımlar bulunur.

Kira uyarlama davaları diye özel bir düzenleme mevcut olmasa da kira ilişkilerinde TBK’nın 138.maddesinin sıkça kullanılmaya başlanmasıyla “kira uyarlama davaları” şeklinde bir tanımlama uygulamada kabül görüyor. Ancak her şeyden önce uyarlama davasının ne anlama geldiğini ve hukuki dayanağını kavramakta fayda var. Uyarlama davasının tanımı bilindiğinde kira tespit davası ile arasındaki farklılıklar da anlaşılmaya başlanacak.

Kira uyarlama davası açmadan önce gerekli şartların sağlanmadığına öncelikle olarak dikkat etmeli ve her durumda kira uyarlama davası açılamadığının farkında olmalıyız. Bu davaya açabilmek için mevcut olması gereken birbirinden önemli beş önemli şart bulunur.

Kira uyarlama davası açmadan önce gerekli şartların sağlanmadığına öncelikle olarak dikkat etmeli ve her durumda kira uyarlama davası açılamadığının farkında olmalıyız. Bu davaya açabilmek için mevcut olması gereken birbirinden önemli beş önemli şart bulunur.

Doktrinde her ne kadar beş şartın mevcut olması gerektiği vurgulansa da güncel Yargıtay Kararları, bunlardan farklı olarak bir hususun daha mevcut olması gerektiğini vurguluyor. Dava dosyalarınızda lehe sonuçlar elde edebilmek ve davayı açan taraf olduğunuzda davanın reddinin önüne geçmek için bu duruma özellikle dikkat etmenizde fayda var.

Taraflar, kira sözleşmesinde uyarlama düzenlemesine yer vermiş olabilirler. Ya da hiçbir türlü uyarlama talep edemeyeceklerine yönelik bir kayıt eklemiş olabilirler. Her iki durumda da uyarlama davası açmanın mümkün olup olmadığı önemli bir noktadır. Örnekler ve güncel kararlar ışığında kira sözleşmesine uyarlama kuralı konulması durumunda sürecin nasıl işleyeceği bu bölümde anlatıldı.

Müvekkilimiz için kira uyarlama davası açmak istediğimizde iki farklı başlığa dikkat etmemiz gerekir. Birincisi, dava dilekçesinde yer verilmesi gereken hususlar; ikincisi davaya hazırlık sırasında bilmemiz gereken önemli konular. Bu davalarda, kira tespit davasına göre daha farklı bir inceleme söz konusu olur ve bilirkişi görevlendirilmesi sırasında dahi mutlaka gözden geçirmemiz ve ileri sürmemiz gereken konular bizi bekler.

Dava dilekçemizde sona geliyoruz: Talepler. Kira tespit davasından farklı olarak hakimin sözleşmeye müdahale ettiği kira uyarlama davalarında hakimden neler isteyebileceğimiz oldukça önemli. Taleple bağlılık ilkesinin önemini unutmadan kira uyarlama davasındaki dava dilekçemizin talepler bölümünü nasıl oluşturmamız gerektiğini iyice kavramalıyız.

Uyarlama davalarında kira tespit davalarından farklı olarak ihtiyati tedbir talep edebilir miyiz? Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki farklı kararlar Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin önüne geldi ve ilgili Daire bu konudaki içtihat ile sorunu çözüme kavuşturdu.

Bu davaların açılması sırasında en çok merak edilen hususlardan biri, harca esas değerin nasıl belirleneceğidir. Aynı şekilde, dava sonunda hükmedilen yasal vekalet ücretinin nasıl belirlendiği ve kararın etkisinin nasıl olacağı uygulamada en çok merak edilen konular arasındadır.

Bu takip yolu ile taşınmazın tahliyesini sağlayabilmek için öncelikle belirli şartların sağlandığından emin olmalıyız.Müvekkilimize süreç hakkında açıklamamız gerekenler ve sürece başlamadan talep etmemiz gerekenlerin neler olduğu hakkında mutlaka bilgi sahibi olmalıyız.

İlamsız icra yoluyla tahliye sürecinde takip yolunu bilmek kadar önemli olan bir diğer husus UYAP üzerinden takip açılışını doğru ve eksiksiz şekilde yapabilmektir. Özellikle takip açılışı sırasındaki 1/9 ve 1/5 açıklama bölümlerini doğru doldurmak ve takibe esas dayanak olan kontrat bilgilerinin nasıl doldurulacağını bilmek büyük öneme sahip.

Gönderilen ödeme sonrası kiracı tarafından itiraz edilip edilmemesi göre sürecin ilerleyişi farklılık gösterir. Kiracının itirazının hangi şekillerde olabileceğini bilmeli ve her duruma göre izlememiz gereken adımların neler olacağını öğrenmeliyiz. Tahliye sürecinde başarı sağlamak için tüm adımları eksiksiz tamamlamanız gerekir.

Konut ve çatılı iş yerlerinin tahliyesi noktasında birden fazla hukuki yol bizi bekler. TBK’dan kaynaklanan tahliye sebepleri ile tahliye davası sürecine geçmeden önce özet bir şekilde bizi bekleyen süreçleri hatırlatmakta fayda var. Konutların veya iş yerlerinin kira ilişkisinden kaynaklı olarak tahliye edilmesi süreci öncesi önizleme niteliğindeki derleme, bu bölümde size aktarılıyor.

Uygulamadaki tahliye davalarının büyük çoğunluğunu oluşturuyor diyebiliriz. Hukuki sebebini TBK’dan alan bu davayı açabilmek ve lehe sonuçlar alabilmek gerek usul gerekse esas yönünden belirli şartların mevcut olması gerekir. Güncel Yargıtay kararlarına göre hangi durumların ihtiyaç hali sayıldığı özet bir şekilde anlatıldı.

Kira ilişkisinden istediği menfaati elde edemeyen malikler, konutunu başka birine satma yoluna girişebiliyor. Böyle bir durumda yeni malik olan müvekkiliniz, satın aldığı konuttaki kiracıyı tahliye ettirmek için size başvurabilir. Bu davayı açmadan önce sürece ilişkin tüm detayları iyice bilmelisiniz. Henüz davayı açmadan önce sizi belirli süreler ve prosedürler bekler.

Bu davayı açmadan önce kavramlara ilişkin farklılıkları ve anlama geldiklerini iyi bilmeliyiz. Bir yapının yıkılıp yeniden yapılması ile onarım, değiştirme ve genişletme birbirinden çok farklıdır. Aynı şekilde onarım, değiştirme ve genişletme ile neyin kastedildiği örneklerle pekiştirmemiz gerekir. Bu dava sürecine dair tüm detayları bu bölümde bulabilirsiniz.

Bu bölümde, kiracının taşınmazı belli bir tarihte boşaltma taahhüdü vermesi durumunda kiraya verenin nasıl tahliye talep edebileceğini inceleyeceğiz. Tahliye taahhüdünün geçerli olabilmesi için hangi şartların sağlanması gerektiğini, özellikle taahhüdün yazılı olması, kiralananın tesliminden sonra verilmiş olması ve boşaltılacak tarihin belirli olması gibi konular üzerinde duracağız. Kiracının baskı altında verdiği tahliye taahhütlerinin geçersiz sayılma ihtimali ve uygulamada karşılaşılabilecek sorunları da bu bölümde öğreneceksiniz.

Kiraya verenin, kiracının kira bedelini ödememesi nedeniyle yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunmasına dayanan tahliye taleplerini bu bölümde inceleyeceksiniz. İhtarların nasıl gönderileceği, hangi süreler içinde yapılması gerektiği ve ihtarların geçerlilik şartlarını ayrıntılı bir şekilde öğreneceksiniz. İki farklı aya ilişkin kira bedelinin ödenmemesi durumunda tahliye davasının nasıl açılabileceğini ve Yargıtay’ın bu konudaki içtihatlarını keşfedeceksiniz.

Bu bölümde, kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutunun bulunması halinde tahliye talebinin nasıl yapılacağını öğreneceksiniz. Bu taşınmazın konut olarak kullanılmaya uygun olup olmadığı, kiraya verenin bu durumu bilip bilmediği ve dava sürecinde izlenecek adımlar hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Ayrıca, konutun kirada olması ya da tahliye davası sırasında satılması durumlarında sürecin nasıl etkileneceğini de bu bölümde inceleyeceksiniz.

İyi bir tahliye davası dilekçesi hazırlamak için müvekkilinizden hangi bilgi ve belgeleri talep etmeniz gerektiğini bilmek büyük önem taşır. Bu bölümde, müvekkilinizden hangi bilgi ve belgeleri talep edeceğiniz, belgelerin hukuki geçerliliği ve dava sürecine etkisi ve ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Ayrıca, eksik belgeyle başlatılan davaların yaratabileceği olası riskler ve bunlardan nasıl kaçınılacağı hakkında bilgi verilmektedir.

Tahliye davasına uygun bir dilekçe hazırlamak, sürecin en kritik aşamalarından biridir. Bu bölümde, dilekçenin hukuki gerekçelerle nasıl destekleneceği, tahliye sebeplerinin açık ve somut bir şekilde nasıl ifade edileceği üzerinde durulmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre dilekçede bulunması gereken unsurlar, davanın konusunun ve değerinin nasıl belirleneceği gibi konular detaylandırılmıştır. Dilekçenin ana bölümleri, kullanılan dil ve olası hataları önleme yolları pratik örneklerle desteklenmektedir.

Tahliye dava dilekçesini hazırladıktan sonra geriye tek bir adım kalıyor: UYAP üzerinden dava açılışı. Bu bölümde, güncellenen UYAP Portal üzerinden dava açılışı için izlemeniz gereken adımları ve her bir adımda dikkat etmeniz gereken noktaları uygulamalı bir şekilde öğreneceksiniz.